Sarhoş Muhabbeti
Karım iş yerindeki rakibime göğüslerini okşaması için izin verdi.
Arkadaşlarımla bir gece bizim evde içtik, hepimiz gevşemiş yayılmışken, karım içerden üzeri bira dolu bir tepsiyle salona girdi. Tepsiyi sehpaya bırakıp “hadi çocuklar devam” dedi neşeyle ve devam etti “beni davet etmek için siz bir şey yapmayın bakalım” dedi.
Arkadaşlarım güldüler ama ben zoraki gülümsedim. Ama tepsiyi koymak için sehpanın üzerine eğilince hepsi birden elbisesinin yakasından aşağıya doğru baktılar.
İş yerinden arkadaşım Berke, “gel buraya bizimle otur” dedi. Aslında arkadaşımdan çok işyerindeki rakibim diye bilirim. Sürekli bir birimize üstün gelmeye uğraşırız. Arkadaşlarımın arkadaşı olduğu için mecburen bazen çağırdığım oluyor. Bugün de o günlerden biriydi. Şimdi orada benim kanepemde oturup benim karımın vücuduna nasıl baktığını görmek beni çok rahatsız etmişti.
“Teşekkür ederim Berke, aranızda bir centilmen varmış” dedi muzipçe. Diğer arkadaşlarımdan bu muzip sözlere devam ederek “Vay… duydun mu Cemil?” dediler. Ben gözlerimi kaydırıp bir bira daha almak için uzandım. Alaycı bir tavırla “bira getirdiğin için teşekkür ederim hayatım” deyip bira şişemi ona doğru uzattım. Kendisi de bir bira alıp ciddi şekilde “bir şey değil sevgilim” dedi.
Hepimiz sohbetimize kaldığımız yerden devam ederken Berke hala karımın göğüslerine bakmaya devam ediyordu. Herkesin keyfi yerinde görünüyordu ama Berke’nin karımın göğüslerine bakışları benim keyfimi bozmuş, bu durumun bir an önce bitmesini diliyorum.
Berke birden bana şeytanca bir bakış atarak “Suzan sana özel bir şey sorabilir miyim?” dedi. Karım bacak bacak üstüne atılı ayağını aşağı indirip ayağını yere bastırarak ve gelişi güzel bir şekilde “neden olmasın Berke tabi sorabilirsin” dedi.
Berke pis bir şekilde sırıtarak “Şu anda sutyen var mı içinde?” diye sordu.
Arkadaşlarım gergin bir şekilde kahkaha atarken, karım Suzan öfkeyle kızardı ve hemen bilinçli olarak kollarını göğüsleri üzerine kapattı. Arkadaşlarımın ikisi endişeyle bana baktı. Berke ile benim birbirimizle sürekli çekiştiğimiz sır değildi.
Sinirlerime hakim olup Berke’ye yapmacık bir gülümsemeyle “hah ha” dedim duygusuz bir ses tonuyla. Karım Suzan, yanakları kıpkırmızı olmuş, çaresiz bir şekilde bana bakıyordu. Kekeleyerek “aslında hayır, giymedim Berke ama kimsenin fark ettiğini de düşünmüyordum” diyebildi.
Berke alnının çizgilerini ortaya çıkarak şekilde hal alarak ciddiyetle “Pardon Suzan amacım seni utandırmak değildi. Bundan söz etmemeliydim” dedi.
Bunun üzerine karım Suzan rahatladı ve zoraki bir gülümseme ile “Ha tamam Berke anladım. Sanırım siz erkekler biraz fazla içtiniz ve dilinize hakim olamıyorsunuz” deyip tereddütle ellerini önünden çekti. Karım ellerini çekince sertleşmiş ve tişörtünün kumaşını geren göğüs uçları ortaya çıkmış ve Berke hala ilgiyle onlara bakıyordu.
Berke yüzsüzce karımın memelerine bakmaya devam ederek “haklısın, alkol çekingenliği azaltıyor” dedi. Karımın gözlerinin içine bakmaktan da çekinmiyordu. Suzan adamın bakışlarını fark edince rahatsız bir şekilde bana baktı. Ama elleri hala yanındaydı ve göğüs uçlarını gizlemek için yeniden ellerini önüne koymamıştı.
Sıkıntıyla kafamı kaşımaya başlamıştım ama hala nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum. Karım lafı değiştirmek için, “eee çocuklar ne konuşuyordunuz” dedi. Berke “memelerini!” dedi. Herkes gülmüştü, Fuat daha da fazla güldü. Adama pis bir bakış attım, o özür diler gibi omzunu silkti. Biraz sarhoş olmuştu v ben daha fazla tepki göstermedim.
Berke “ tamam” diye söze girdi, ama hala gözleri karımın göğüslerindeydi. “Konuyu ben başlattım özür dilerim, ama senin sutyen giymediğini görünce onları bizim fark etmemiz için bilinçli yaptığını düşündüm” dedi ve bana dönüp göz kırptı. Ben üzerine atlayıp bir yumrukta yere sermek için zor tutuyordum kendimi.
“Aman tanrım” diye şaşkınlıkla çığlık attı Suzan. Sonra Berke’nin omzuna bir şaplak atıp kahkahayı patlattı. “Aptal olma, kendi evimde rahat etmek hakkım değil mi berke?” dedi.
Berke sanki karımı hiç duymamış gibi ukalaca devam etti “sonra eğildin ve bize harika bir göğüs manzarası sundun”
Karım gülmeye çalışarak ve bana manalı bir bakış atarak “tamamen kasıtsız bir durumdu” dedi
Berke destek beklercesine diğerlerine bakarak “Hayır hayır özür dilemini beklemiyoruz, bizim çok hoşumuza gitti değil mi çocuklar” dedi. Arkadaşlarım gözlerini kaçırarak beceriksizce güldüler. Fuat hariç; o da suça ortak olacak kadar sarhoştu.
Fuat küçümseyen ve gevrek bir gülümsemeyle “dürüst olmak gerekirse Suzan, senin muhteşem kürelerinin azıcık görünmesinden büyük zevk aldım” dedi.
Karım Suzan nazikçe “Fuat sen sarhoşsun” dedi. “Ama bana iltifat etmek istediğinden böyle söylediğini varsayıyorum” dedi.
Ben sakinliğimi koruyarak ama nefretle Berke’ye bakarak “konuyu değiştirelim isterseniz” dedim
Suzan da kontrolü elime aldığımı düşünerek rahatlamış bir şekilde “evet lütfen!” dedi.
Berke kayıtsızca “karının göğüslerine bakmamız seni rahatsız mı etti?” diye sordu.
Hala ısrarcı olmasına şaşırdım, dilimin ucuna bir sürü laf geldi ama “seni rahatsız etmez miydi?” dedim.
Berke sakince “ dürüst olmak gerekirse etmezdi, eminim karım da güler geçerdi bu durumda “ dedi.
Suzan da kızgın bir şekilde omzunu silkip göğsünü Berke ile Fuat’a görüş açısına doğru cesurca ileri çıkararak “o zaman ben de gülüp geçiyorum, tamam mı, bitti mi?” dedi.
Berke gülümseyerek Suzan’a dönüp “o zaman şu gerçeği tespit edelim; sen kocanı kızdırmak için sutyen giymedin ve eğilerek göğüslerini bize gösterdin” dedi.
Suzan gülerek ve yine kızararak “hayır bekle bir saniye, ben hiç kimseye hiçbir şey göstermeye çalışmadım” dedi
Ben araya girerek “berke sen ne ima etmeye çalışıyorsun, benim karıma güvenim tam” dedim.
Karım Suzan da beni destekler bir tonda “bizim sağlam bir ilişkimiz var” dedi
Berke “yani öyleyse, eğer sen bize göğüslerini göstermiş olsaydın Cemil bunu kafasına takmadı ve bu ufak olay sizin ilişkinizi etkilemezdi, öyle mi” diye kurnazca sordu.
Suzan “tabi ki öyle olurdu ama beni size bir şey göstermek gibi bir niyetim yoktu” dedi, ilk söylediğinde ısrar etti.
İyice sarhoş olan Fuat “ben onları yeniden görmek isterdim” dedi.
Diğer arkadaşlarımdan biri ona eliyle sus işareti yapıl özür dilercesine bana ver karıma baktı.
Berke ısrarla bastırıyordu; “eğer bize göğüslerini göstermezsen bu söylediğin şey havada kalır, Belki bize hemen üzerindeki açıp kapayarak kısaca da olsa gösterebilirsin, nasılsa bu Cemil ile senin boşanmana neden olmayacakmış madem” dedi.
Suzan şaşırmış bir şekilde Berke’ye “anlamadım şimdi sen benden göğüslerimiz size açmamı mı istiyorsun? Tamam, Fuat sarhoş, anladım ama senin bahanen ne?” dedi.
Berke “memelerden hoşlanırım” diye gülerek itiraf etti ve şehvetlere Suzan’ın göğüslerine bakarak açıkça “senin memelerinden de hoşlanıyorum” dedi.
“Tamam, Berke bu çok oldu artık” diye sinirli bir şekilde söyleyince arkadaşlarımdan ikisi de öfkeyle doğruldular.
Sedat “biz gitsek artık olur, hepimizin de kafası oldu sanırım, ben taksi çağırayım” dedi.
Ben de “iyi fikir, çağıralım” dedim.
Fuat, karım Suzan’ın elini tutarak “Harika bir vücudun var, bunu sana söylemem sinirlenirdiyse özür dilerim” dedi. Hala çok sarhoştu.
Suzan güldü, elini öpmesine müsaade etti ve göz kırparak “Fuat sen saygılı kibar bir misafirsin. Söz ayıldığında sana bu geceden hiç bahsetmeyeceğim”
Fuat beceriksiz el kol hareketiyle Suzan’ın tişörtünü çıkarmaya çalışarak “Harika, o halde neden onları açıp bize daha iyi göstermiyorsun o zaman” dedi. Bunun üzerine Sedat onu bacaklarından tutup koltuğa geri çekti.
“Fuat bu halinden yarın sabah çok utanacaksın, ama korkma bu olanlardan karına bahsetmeyeceğim” dedim
Suzan nazikçe göğüslerine dokunarak “aman Tanrım, çocuklar bugün beni çok utandırdınız, kocam burada yanımda otururken başka erkekler için göğüslerimi açıp gösteremem” dedi
Ben “eğer diğer odada olsaydım da göstermezdin herhalde değil mi?” dediğimde karım utandı, kızardı ve gözlerini yere dikti.
Berke şehvetle karıma bakarak “O halde bırakın ne istiyorsa yapsın. Nasılsa buraya bir amaç için sutyensiz gelmedi” dedi.
Karım Suzan ciddi bir şekilde “senin amacın ne anladım Berke?” dedi.
Berke açıkça “bize göstermek istiyordun, buraya gelip eğilince giysinin yakasının açılacağını ve bizim göreceğimizi biliyordun. Utanmana gerek yok, hepimiz yetişkiniz. Eğer istiyorsan hadi göster bize çekinme. Biraz güzel göğüsler görmek bizim için sorun olmaz hadi.” Dedi
“Berke ipin ucunu kaçırdın” diye bağırdım.
Suzan da belli belirsiz “görmüyor musun bu konuştukların kocamı sinirlendirdi” dedi.
Ben Suzan’a dönüp duruşuna gözümü dikerek “beni mi sinirlendiriyor, sana bu olanlar bir şey yapmıyor mu?” dedim.
Suzan alaycı bir sırıtışla “yapmıyor, erkekler hep böyle neden dert edeyim, ben sadece senin üzülmeni istemiyorum “ dedi
İnanamayarak “ne yani beni rahatsız etmese sen bu adamlara memelerini gösterir miydin?” diye sordum.
Suzan, dudaklarını endişeli bir şekilde ısırarak, hızla “elbette hayır. Seni üzeceğini biliyorum” dedi.
Sedat taksi çağırmak için ceplerinde telefonunu ararken Berke, ilgiyle bizim konuşmamızı izliyordu.
Ben “sen soruma yanıt vermedin, yani eğer ben istersem sen memnuniyetle bu heriflere göğüslerini göstereceğini mi söylüyorsun” dedim.
Berke “eğilip göğüslerini bize sundu zaten” diye mırıldandı.
Suzan öfkeyle Berke’nin omuzuna vurup “sen sus, durumu daha da kötü hale getiriyorsun” dedi
Ben sabırla “.lütfen soruma yanıt ver” diye karımdan bir kez daha talep de bulundum.
Suzan “offf bunu neden yapıyorsun ki?” dedi mutsuz bir şekilde. “eğer senin için sorun olmasaydı belki onlara küçük bir heyecan yaşatırdım, niçin olmasın? Zaten bugünlerde erkeklerin pek dikkatini çekmiyorum” diye sürdürdü.
Berke karımı teselli edercesine “oh ben buna inanamam, erkeklerin hala dikkatini çektiğine adım gibi eminim” dedi
Suzan sahte bir ağlayışa burnunu çekerek “hayır, öyle değil, erkeklerin yanında kendimi adeta görünmez hissediyorum” dedi
Ben rahatsız bir şekilde “özel şeylerimizi bu adamların önünde konuşmasak mı*” dedim
Suzan üzgün bir şekilde pat diye “göğüslerimi göstermek isteyip istemediğimi bilmek mi istiyorsun? Evet istiyorum” dedi
Fuat karımla aramızdaki gerginlikten bihaber “iyi ya göster o zaman!” dedi.
Suzan elbisenin üs kısmından tutup, yapacağı şey için benden cesaret almak amacıyla gözlerini bana dikti. Ben yapmayacağını düşünerek umursamaz şekilde omuz silktim. Ama o yaptı. Elbisesinin üst kısmı tutum beline kadar sıyırdı. Karımın beyaz yumuşak memeleri adamların gözleri önüne serildi. Sonra dönüp sertleşmiş meme uçlarını Berke’ye doğru döndürdü.
“Şimdi mutlu musun?” diye Berke’ye sordu.
“Elbette,” deyip ellerini karımın memelerine doğru uzatıp “dokuna bilir miyim?” dedi.
Karım tatlı bir ses tonuyla “ne istiyorsan yap” dedi
Berke karımın yumuşak göğüslerini kaba elleriyle okşayıp meme uçlarına çimdik atarken ben hayretler içinde seyrediyordum. Berke bir yandan karımın memelerini okşarken bir yandan da pis pis sırıtarak “karın harika bir ev sahibiymiş çok misafirperver davranıyor” dedi.
Ben hemen fırlayıp araya girdim ama Berke hızla ellerini geri çekti. Karımda aceleyle elbisesinin üstünü yukarı çekip göğüslerini kapadı ve korkuyla bana baktı.
Ben, Berke’ye kapıyı işaret ederek “siktir git!” diye bağırdım.
Berke ayağa fırlayıp, ellerini kendini savunur pozisyona getirip “sakin ol dostum, sakin ol! Sadece sarhoş ahmaklığı. Bizim yaptığımızın bir anlamı yok” dedi.
Arkadaşlarım hızla kalkarak odadan çıkmaya başladılar. Belli belirsiz allahaısmarladık deyip giderken Sedat elini omuza koyup “b olanlar yarın sabah unutulur ve bu kadar kötü görünmez” dedi sempatik bir şekilde.
Ağzımı açıp bir şey demeden kafamı salladım.
Herkes gidince öfkeyle karım Suzan’a döndüm. “Bu olanlar neydi?” diye çığlık attım. “Beni arkadaşlarımın önünde nasıl böyle utandırdığına inanamıyorum! Biliyorsun değil mi Berke iş yerinde benim rakibim” dedim
Suzan “biliyorum aşkım” dedi, yalvaran bakışlarla “Lütfen beni affet, içime ne kaçtı böyle anlayamadım” diye devam etti. Gerçekten pişman ve üzgün görünüyordu. Bir şey diyemedim ve öfkeyle mırıldanarak yatağa gittim. Az sonra oda gelip yanıma uzandı. Konuşmadan bir süre yan yana öyle yattık.
Biraz sonra Suzan bana sokuldu ancak ben soğuk bir şekilde tepki vermeden öylece yattım. O vaz geçmeyip elini skime uzatıp okşamaya başladı, ben isteksizce homurdandım ama onu da durdurmadım.
Suzan sikimi okşamaya devam ederken, kulağıma eğilip, “Biliyorsun, bu gece göğüslerimi göstermem benim için oldukça heyecan vericiydi” diye fısıldadı.
Ben aksi bir ses tonuyla “harika” dedim. Ama sikim okşamalarına tepki verip sertleşmeye başladığından etkilendiğimi gizleyemiyordum. Karım da sikimin serleştiğinin farkına varıp kulağıma “biliyorsun, göğüslerime bakan sadece Berke ve Fuat değildi, Sedat da gözlerini onlardan alamadı. Ben neden erkeklerin dikkatine çekemediğimi anlayamıyorum,” dedi.
Ben “ve sen tüm bunları bir sürtük gibi yapmak zorundaydın?” deyip ona döndüm. O hala sikimi okşamaya devam ediyordu.
Suzan “bugüne kadar tüm hayatımı oldukça mütevazi yaşadım” deyip sevgiyle bana baktı ve sonra gözlerini benden ayırmadan aşağıya doğru kayıp sikimin üzerine eğildi. Dudağıyla sikimi kavrayıp emmeye başladığında heyecanla “siktir!” diye bağırdım.
Suzan sikimi yalamaya ara verip, “Berke senin önünde göğüslerimi okşayınca gerçekten sırılsıklam oldum. Sen orada otururken o terbiyesizce memelerimi terbiyesizce yakalayıp uçlarını çimdikledi. Ne tahrik edici” dedi.
Ben “hayır, ben bundan hoşlanmadım” dedim ama sikimi yeniden ağzına alınca sikim hiç olmadığı kadar sertleşti. Suzan sikimin tepkisini hissedince işveyle “emin misin?” dedi.
Gözlerimi ondan kaçırarak “Tanrım, ne diyorsun sen?” dedim
Suzan söylediğime aldırmadan üstüme çıktı, külotunu yana kaydırarak, şişmiş sikimin üzerine oturup yavaş yavaş içine aldı. Koca sikim ıpıslak amına kolayca girdi. Soluğum hızlanmıştı. Suzan üstümde aşağı yukarı çalışmaya başladığında “sanırım sen de bu geceki küçük gösteriden hoşlandın” dedi cilveli bir ses tonuyla.
Ben tam itiraz edecektim ki, Suzan parmağını dudağıma koyup “bunun seni tahrik ettiğini inkar edemezsin. Sanırım Berke ile Fuat’ı küçük bir pati için yine davet etmeliyim. Kahretsin az daha unutuyordum tabi Sedat’ı da; bu gece nasıl da bakıyordu memelerime. Ne bileyim belki ben de daha fazla… samimi bir şeyler giyerim o gece” dedi.
“Ama ben…” diye itiraz edecek oldum, “şıışt” dedi yumuşak bir ses tonuyla “ve belki de onlara dokunmaktan daha fazlasını yapmalarına izin veririm” diye devam etti şeytani bir ses tonuyla. Tam o anda içine boşalmaya başladım. Hayatımda bu kadar güçlü bir boşalma yaşamamıştım. Suzan da aynı anda boşalmaya başlamıştı.
Bu sapık durum aşk hayatımı nasıl da canlandırmıştı, hayretler içinde kaldım
in average
are photos
are videos
are texts
are gifs
are audio