"Ölümden daha ötesi var mı? Ya da ölüm kadar gerçeği? İnsan ölümle karşı karşıya gelince anlıyor bunu. Sevgi, nefret, aşk.. Hepsi sahte. Sevinç, üzüntü, gözyaşı hepsi boş. Her şey değişir. Dün ölmeyi bile göze alacak kadar sevdiğin birinden bugün yolda görüp kafanı çevirecek kadar nefret edersin. Ya da en büyük aşklar nefretle başlar klişesi. Kimin aşkı ne kadar gerçek olabilir ki..? Ya da kim kimden ne kadar nefret edebilir..? Ama ölümün sahtesi olmaz. O kadar gerçektir ki, insanoğlunun tozpembe dünyası kaldıramaz... Zordur kabullenmesi, karşılaşınca ölümle bocalar, konuşamaz. Dilinden dökülemeyenler gözyaşı olarak dökülür birer birer. Dedim ya zordur karşılaşması, kabullenmesi ve alışması. Ama insan işte her şeye olduğu gibi buna da alışıyor. Sonra hatırlaması kalıyor geriye."
"Sen bir şehri unutmaya çalışırken, usul usul yanar o sokak lambası. Caddeleri dolup boşalır. Banklar hiç boş kalmaz, çocuklar da hiç çıkmaz parklardan. Sen, tanıdığın herkesi aynı anda kaybetmiş gibi hissedersin böyle olunca. Herkesi biraz öldürmüş, biraz da unutmuşsundur zaten." ✨
in average
are photos
are videos
are texts
are gifs
are audio